1 Mayıs 2010 Cumartesi

Bilincli Kavusum, Birlik Dalgasi 17-18 Temmuz 2010


Sevgili arkadaslar,

Maya takviminin dokuzuncu ve en son bilinc dalgasi icin 17-18 Temmuz 2010 tarihlerinde dunya capinda cok onemli bir ortak niyet dalgasi yaratiliyor.
Bilincli Donusum adi verilen bu olay icin bakin Carl Calleman ne diyor:

. . . Bilincli Kavusum, birlik bilinci sadece daha sonra dokuzuncu dalga ile tam olarak gelisecek olsa da, birlik bilincinin niyetini yaratma noktasi olarak muazzam sekilde onemlidir. Belki aslinda bu tur bir niyet olusturmak icin insanligin son sansidir, bu niyeti olusturmak onumuzdeki yillarda bekleyebilecegimiz ekonomik kaosun uzerine yukseleceksek, erken bir noktada var olmasi zorunlu olan bir gerekliliktir. . .

Gorsellerle destekli makalenin tamamini http://mayatakvimi. blogspot. com adresinden okuyabilirsiniz.

Tanidiklarinizla paylasmak isterseniz diye makalenin bir ozetini cikardim. Asagida okuyabilirsiniz. Bu onemli mesaji paylasmak ve 17-18 Temmuz Bilincli Donusume katilimda bulunmak, farkindaliga sahip olan her birimize dusen bir odevdir diye dusunuyorum.

Sevgi ve isik dolu bir gun dilegiyle…
Fatih Kecelioglu

“Son yillarda Maya takvimine ve ozellikle onun sonuna dair radikal sekilde artan bir ilgi var ve bircok insan bunun bize gelecege dair ne soyledigini soruyor. Sasirtici sekilde, bircok insan sanki yanitin kendileriyle ya da yaptiklari secimlerle hicbir ilgisi yokmus gibi bu soruyu soruyor. Gorunen o ki cok az insan, kozmik planin tamamlanmasi icin kendilerinin bu ilahi planda birlikte – yaraticilar rolune gecmeleri gerektigini fark etmis durumda. . .

. . . Takvimin sonunun anlamina bu kadim Maya yoluyla baktigimizda, dunyanin sonundan bahseden hicbir sey olmadigini goruruz. Aksine, takvim sisteminin sonu, zamanin baslangicindan bu yana surmekte olan ve dunyayi bugun oldugu hale getiren tekamul sureclerinin tamamlanmasi veya gerceklesmesi ile ilgilidir.

Bu dokuz kozmik kuvvet dokuz tekamul dizisidir (Altdunyalar) , bunlarin her birinde kehanetsel Maya takvim sisteminin olusturuldugu on uc enerji vardir, biyolojik ve tarihsel evrimdeki onemli olaylarin son derecede bagdastigi bir sistemdir. Farkli dizilerin her biri farkli bir bilinc cercevesi gelistirir ve su siralar bizler sekizinci dalgadan cok kuvvetli sekilde etkileniyoruz. Ancak, takvim sona yaklasirken doruga ulasacak olan birlik bilincine son gecisi getirecek olan, bu dalgalarin dokuzuncusu ve en yuksegidir. Bu dokuz kozmik kuvvetin insanoglundan ayri olarak hareket etmedigini, bizler uzerindeki etkileriyle hareket ettigini kavramanin zorunlu oldugunu hissediyorum ve bu nedenle bu dalgalar, sadece insanlarin onlarla uyum sagladigi kadar tezahur edecektir. Ayrica dusunmemiz gereken bir sey, bu en yuksek seviyenin birlikte – yaratiminin gercekten onun amacina adanmis olmamizi gerektirdigidir. Bu oldukca gizemli dokuzuncu dalganin hazirliginda, 17-18 Temmuz 2010 Bilincli Kavusumunun kutlanmasini tesvik ediyorum ve bunu Maya takvim sisteminin en yuksek ve belirleyici dalgasi olan dokuzuncu dalga ile uyum saglamak icin odak noktasi olarak goruyorum.

Bircok insan Maya takviminin sonunun bilincte bir degisim getireceginin sezgisel hissine sahiptir. Ancak bu tur bir degisimin kaynaginin ne oldugu, nasil gerceklesecegi veya dogasinin ne olacagi ya nadiren acikca ifade ediliyor ya da tam olarak aciklanmiyor. . .

. . . Kozmik tarihteki tum bu onceki degisimlere ragmen, dokuzuncu dalga tarafindan uretilmesi beklenebilen yeni bilincte cok ozel ve onemli bir sey oldugunu hissediyorum.
. . .

. . . Ama boyle bir degisim yalnizca otomatik olarak mi gerceklesir? . .

. . . buyuk olcekli bir bilinc degisimi, insanlarin iradesine karsi gerceklesebilecek bir sey degildir. Ozellikle dokuzuncusu gibi tekamulun en yuksek seviyelerinde, bu yalnizca birlikte – yaraticilar olarak hizmet etmeyi secen insanoglu vasitasiyla gerceklesebilir. Maalesef bircok insan beklenen bazi fiziksel olaylar oldugu inancina yonlendirildi, ornegin kutuplarin yer degisimi, Nibiru (Marduk), gunes patlamalari veya Galaktik hizalanma gibi. Bunun sonucunda Maya takviminin, etkimiz disinda gerceklesecek olaylar ile ilgili oldugu algisi dogdu ve insanlar gucsuz ve pasif bir tavra girdiler. Ancak ben Hopilerin dedigine inaniyorum, “beklemekte oldugumuz bizleriz” . . .

. . . Bilincli Kavusumun eski dunyanin egoya dayanan isleyisini savunan tum kuvvetlerden ve bunu ureten cok buyuk hiyerarsilerden cok fazla direncle karsilasacagi beklenmelidir. Bunun kucuk bir ornegi olarak, su anda “2012” etrafinda ticari bir medya sanayi ortaya cikti. Bu medya sanayi, olacak seylerin sanki insanlarin niyetlerinden ve sectikleri yaratici yonden bagimsizmis gibi gerceklesecegi yonunde spekulasyonlar uretiyor. Dogal olarak dunyanin hali ile ilgili kendi olumsuz supheciligimiz ve duyarsizligimiz ile de yuzlesecegiz ve bu gibi dusunceler bize geri gelecek: “Bu mumkun degil”, “dunya degismeyecek” , vs iste bu nedenden dolayi kuvvetli bir adanmaya ihtiyacimiz var. . .”

http://mayatakvimi. blogspot. com/2010/ 05/bilincli- kavusum-birlik- dalgas-17- 18.html

1 yorum:

  1. tam olarak o tarihlerde ne yapmamız gerekiyor niyet etmemiz yeyerli mi?

    YanıtlaSil